Bu Blogda Ara

sponsor

İstanbul Emlak Komisyoncuları Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sabri ATEŞ

ÖZEL DOSYA


1999 depremi ardından gelen ekonomik krizin en çok etkilediği sektör olan Emlak Piyasası, özellikle Mortgage Kanunu’nun gündeme gelmesiyle çok hızlı gelişmelere sahne oldu.Başta devletin TOKİ’ si olmak üzere inşaat firmaları, bankalar, emlak firmaları, emlakçılıkla ilgili kanun teklifleri, tebliğler, yüksek bedelli gayrimenkul ihaleleri, yabancıların bu ihalelere ilgisi emlağı devamlı gündemde tuttu.Aslına bakarsanız hep depremle anılan 1999 yılı aslında Emlakçılık mesleği açısından da bir miattır.Bu tarih yılların mücadelesinin ilk meyvesi olarak “Emlak Komisyoncuları Meslek Odalarının kuruluşunu sağladığımız yıldır.Emlak Komisyonculuğunu 507 sayılı kanun kapsamına aldırmakla meşru bir meslek grubu olmasını sağladık.Ardından gelen ve 2003 yılında uygulamaya giren “Emlak Komisyonculuğu Zorunlu Standart Tebliği” ve “Emlak Müşavirliği” kanun tasarısı ve bazı uygulamaları ile meslek çıtasının devamlı yükselmesi sağlandı.

Her dönemde, her mücadelede olduğu gibi karşı görüşler oldu, bu işlerden nemalanmak isteyenler oldu, kendisini çok üstün ve meziyetli göstermeye çalışanlar oldu, ve bu işlerde böyle devam edecek.Bir bakıma işin doğası böyle..Bu kadar hızlı gelişmelerin yaşanması değişik piyasa enstrümanlarının da ortaya çıkmasına sebep olmuştur.

Başta çeşitli İnternet siteleri olmak üzere, meslek kuruluşları, hatta son dönemde bankalar bile yoğun bir elektronik ilan ve tanıtım kampanyalarına başladılar.Muhtelif emlak portalları, siteleri, web sayfaları derken tam bir maraton yaşıyoruz.Hatta tekelleşmeye kadar varabilecek uygulamalar ve dayatmalar sektörü tedirgin ediyor.

Bakıyoruz meslek kanunlarında ve uygulamalarda Emlak Komisyoncuları Meslek Odaları ve Ticaret Odaları Meslek Komiteleri var.Bunlar TESK’ e ve TOBB’ e bağlı kuruluşlar.Bu kuruluşlarla ilgili kanunlar ve uygulamalarda gayet açık.Birde “TS 11816 Emlak Komisyonculuğu Zorunlu Standart Tebliği” var.Bu tebliğin de hükümleri gayet açık.

Bu kanunlar çerçevesinde kurulmuş meslek odaları ve meslek komiteleri dışında kanuni olarak temsil olanağı yok.

Emlak Komisyonculuğu 1999 yılında 507 sayılı kanun kapsamına alınmadan önce çeşitli dernekler bulunmaktaydı.Bu dernekler meslektaşlarının haklarını aramak ve çeşitli kurallar geliştirerek mesleğin iyi bir şekilde idame ettirilmesini sağlıyorlardı.Bizim de İstanbul Umum Emlak Komisyoncuları Derneği adı altında 1956 yılında kurulan bir derneğimiz bulunuyordu. Yıllarca verdiğimiz mücadeleler sonunda Odamızı kurarak 8600 üyesi olan derneğimizi feshettik.Çünkü meslek odası olan bir meslek grubunda derneklerin hiçbir yaptırım gücü ve fonksiyonu bulunmamaktadır.

5362 sayılı kanununa göre bir meslek odaları federasyonu kurmak için 40 adet müstakil odanın birleşmesi gerekmektedir.Şu anda bu sayıda Emlakçılar Odaları mevcut değildir. TOBB’nin bağlı bulunduğu kanunda ise böyle bir oluşum zaten yoktur.Derneklerin birleştiği bir dernekler federasyonu kurulabilir.Gerekirse böyle dernekleri ve federasyonunu 18 yaşından küçük çocuklarımızda kurabilir.Mevcut yasalarımızda hiçbir meslek odası böyle bir federasyon içinde bulunamaz, isminin anılmasını kabul edemez, alenen birlikte hareket edemez.

Bu söylediklerimizden mevcut uygulamalar içinde bulunan arkadaşlarımız sakın alınmasın. Biz onların hangi düşünce ve amaçlarla hareket ettiğini gayet iyi biliyoruz.Onların iyi niyetinden de en küçük bir endişemiz yok.Ancak şunu unutmamak gerekir ki bu makamlar, bu koltuklar kimseye baki değildir.Bizden sonra geleceklerin bu kurumları şahsi emellerine alet edip etmeyeceklerini de bilemeyiz.Bu nedenle ileride sıkıntı yaşatabilecek uygulamalara şimdiden imza atmak yanlıştır.Yöneticilik vasfı, lider olmak da bunu gerektirir.Bundan sonra tufan zihniyeti ile düşünmemek daima geleceği düşünmek bizim en önemli özelliğimiz olmalıdır.

Bu nedenle Yöneticilerimizin ileride sıkıntı yaşatacak telafisi imkansız işlere kalkışmamasını diler,bir abi olarak da nasihat ederim.Saygılarımla. 14.06.2007

İstanbul Emlak Komisyoncuları Odası

Yönetim Kurulu Başkanı

Sabri ATEŞ

sponsor

arama

KELEPİRX EMLAK Özel Arama

dil seç

*

bir soru:Tapu harçları nasıl ve hangi bedel üzerinden hesaplanır ? Harcı kimin ödemesi lazımdır ?

Home MortgageTapu harçlarının nasıl hesaplanacağı Harçlar Kanununa ekli olan (4) sayılı Tarifede gösterilmiştir. Buna göre alım-satım işlemlerinde harç belediyeden getirilecek olan emlak beyan değeri üzerinden tahsil edilmektedir. Hangi işlemde hangi oranda harç alınacağı anılan tarifede tek tek gösterilmiştir. Örne¬ğin ipotek işleminde harç taşınmazını ipotek eden kimse tarafından ödenmektedir. Harcın hesaplanacağı matrah ise kullanılan kredi tutarıdır.
Her hangi bir işlemin harcını öğrenmek için mutlaka (4) sayılı Tarifeye bakmak gerekir. Tapu İşlemlerinde Harcı Kimin Ödemesi Lazımdır ? Satış, trampa, ölünceye kadar bakma akdi işlemlerinde harç her iki taraftan da alınır. Ancak satış işlemlerinde genel örf adet alıcı tarafın harçları ödemesi yönündedir. Tapu dairesi harcı satıcı ve alıcı adına keser. Ancak genelde alıcı taraf ödemektedir. (Esas itibariyle satış işlemlerinde harçları alıcının ödemesi yönünde Tarifede değişiklik yapılması uygulamayı pekiştirecektir.) Bağış işleminde lehine bağış yapılan, yani bağışı kabul eden kişi harcı ödemekle yükümlüdür. Bağışı yapan kişi harç ödemez. Kamulaştırma da kamulaştırmayı yapan idare harcı öder. Taşınmazı kamulaştırılan kişinin her hangi bir harç ödemesine gerek yoktur. İrtifak haklarının kurulmasında lehine irtifak hakkı kurulan taraf harcı öder. İpotekte taşınmazını ipotek eden malik ipotek harcını ödemekle yükümlüdür. Miras intikalinde intikal işlemini yaptıran mirasçılar öder. Taksim işleminde taksimi talep eden taraflar harçları ödeyecektir. Taraflar yükümlülüğü belirten sözleşme yaptığı takdirde, sözleşme ile yükümlenen taraf harcı öder. Harcın tamamının alıcı veya satıcıdan sadece birisi tarafından ödeneceği yolundaki anlaşmanın resmi senede yazılması mümkündür.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

haber

gazeteler aktuel konular rss ler